|


Radyoloji Uzmanı Olmak

Türkiye’de Radyoloji uzmanı olmak yazısına başlamadan önce hem bu branşı merak edenler hem de uzmanlık alanı olarak seçmek isteyenler için Radyoloji’nin kapsamı hakkında kısaca bilgi vermek ve teknolojinin nereye doğru gittiğine dikkat çekmekte yarar var.

Radyoloji deyince akla hep teşhis (diagnostik) aşaması akla geliyor ama bu doğru değil. İşin teşhisten sonra girişimsel Radyoloji ile tedavi aşaması da var. Damar tıkanıklıklarını açmak, anevrizma tedavisi, kanamaları durdurmak, tümör embolizasyonu girişimsel Radyoloji’nin yapabileceklerinden sadece birkaçı ve inanın sayfalarca yazmakla bitmez.

Branşın tanıtımı açısından ilk olarak iyonizan radyasyonun kullanıldığı bazı Radyolojik modaliteler hakkında bilgi vermeli. Bu yöntemlere örnek olarak konvansiyonel-dijital radyografi, bilgisayarlı tomografi, floroskopik incelemeler ve mamografi sayılabilir. Burada temel prensip, hastadan geçen ve dedektör tarafından algılanan X ışınlarının görüntü oluşturmasına dayanır. X ışını demişken ne kadar radyasyon maruziyeti (ekspojur) olduğunu bilmekte fayda var. Çünkü birçoğumuz hala Radyoloji’de çalışanların erken öldüğünü, kanser olduğunu yada çoğunun infertil olduğunu düşünüyor. Eğer uygun koruyucu önlemler (anjiografi salonlarında kurşun önlük giymek gibi) ve havalandırmalı ortamlarda çalışılırsa Radyoloji çalışanlarının almış olduğu radyasyon dozu Türk Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) belirlediği üst sınırı geçmez ayrıca kişisel dozimetreler ile alınan toplam radyasyon dozu TAEK tarafından her ay düzenli olarak ölçülüp kontrol edilir. Dolayısıyla yersiz radyasyon endişesinin sizi bu branştan uzaklaştırmasına izin vermeyin. Bu saydığımız belli başlı yöntemlerden ön plana çıkan çok kesitli bilgisayarlı tomografi cihazlarıdır. Eskiden 4-5 dakika gibi uzun sürelerde sadece 1 kesit görüntü alınabiliyorken, günümüzde birkaç saniye içinde tüm vücudu taramak mümkün. Hatta bu yöntemle katatersiz anjiografi işlemleri yapılabilmekte, koroner arter gibi çok küçük çaptaki damarların durumu görüntülenebilmektedir.

Bir diğer görüntüleme modalitesi yüksek frekanslı ses dalgalarının kullanıldığı ultrasonografidir. En önemli avantajları kolay uygulanabilir olması, iyonizan radyasyon içermemesidir. Dezavantajı ise kullanımının deneyim gerektirmesi ve değerlendirmenin subjektif olmasıdır. Bir Radyoloji asistanının 4 yıllık ihtisas süresinin yaklaşık 1 yılı ultrasonda geçmektedir. Radyoloji ihtisası yapmak isteyen arkadaşlara iki önerim var birincisi damar patolojilerini incelediğimiz Doppler ultrason ve ikincisi intrauterin anomalileri taradığımız obstetrik ultrasonografiyi çok iyi bilip öyle uzman olmaları. Çünkü mecburi görevde obstetrik ultrason öğrenmemiş yada öğretilmemiş Radyoloji uzmanları fetal anomali taramasında büyük sıkıntılar çekmektedir ve bu ihmalin medikolegal yükü büyük olmaktadır.

Radyoloji’nin en önemli lokomatiflerinden bir diğeri magnetik rezonans görüntülemedir. Magnetik rezonans cihazı kabaca manyetik alan üreten dev bir mıknatısa benzetilebilir. Avantajı iyonizan radyasyon içermemesi ve birçok planda görüntü alabilmesidir. Dezavantajı, paramanyetik cisimler(metal, implant, vb.) ile magnetik rezonans cihazına girmekte sakınca vardır çünkü yüksek manyetik alan bu cisimleri yerinden oynatabilmekte ve ayrıca paramanyetik materyaller görüntü artefaktlarına neden olmaktadır. Diğer büyük dezavantajı hastada eğer klostrofobi varsa panik atak yaşama olasılığıdır.

Günümüz teknolojisindeki hızlı gelişmeler Radyoloji’nin yönünü moleküler görüntülemeye çevirdi, bunun en güzel örneği PET-CT dediğimiz hibrit görüntülemede. Basitçe anlatırsak PET metabolik aktivitesi artan dokulardan gelen sinyali, CT ise gelen sinyalin hangi anatomik yapıya ait olduğunu ayırt etmemizi sağlıyor. Bu yöntemle vücuda verilen işaretlenmiş glikoz ile metabolik aktivitesi artmış tümör dokusu daha milimetrik boyutta iken bile tespit edilebiliyor. Temel kullanım alanı tümör tespiti ve tümör tedavisine olan cevabı değerlendirmek olan moleküler görüntüleme günümüzde hala gelişmeye devam ediyor. Daha yüksek yumuşak doku kontrastı sağlayan PET- MR’ın kullanımı FDA tarafından onaylandı bile.

Radyoloji hakkında genel bir bilgi verdikten sonra Türkiye’de Radyoloji uzmanı olmanın avantajları ve dezavantajlarından bahsetmek istiyorum. Ülkemizde Radyoloji uzmanı olmak prestijli bir iş ve niyeti olan arkadaşlarıma tavsiye ediyorum. Radyoloji branşında özellikle cerrahi branşlarda yaşanan kıdem meselesi yaşanmıyor diğer bir değişle Radyoloji’de BİLEN kıdemli oluyor. Çalışma saatleri haftada 35 saat ile sınırlı. Nöbetleri ağır geçse de teşhis aşamasında klinisyene yardımın büyük olduğu için mesleki tatmin yönü yüksek. Ayrıca yayın yapmak istediğinizde büyük bir arşive sahipsin.

Tabi her şey güllük gülistanlık değil açmazları da var. Radyoloji’nin en büyük sıkıntısı teknoloji bağımlı bir branş olması, eğer ihtisas için gittiğiniz hastanede mesela bir MR yada çok kesitli BT cihazı yoksa bu eğitimlerinizi rotasyonlar ile tamamlamanız sağlanıyor ama bu çok öğretici olmuyor çünkü eğer bu işi gerçekten öğrenmek istiyorsanız aktif raporlama sürecine katılmanız şart. Rotasyonlarda adeta bir seyirci gibi okunan raporları izlersiniz. Buradan Radyoloji yazmayı düşünen arkadaşlarıma sesleniyorum. Gitmek isteğiniz eğitim araştırma yada üniversite hastanesinde mutlaka MR, BT, Doppler Ultrason gibi cihazlar var mı? Diye sorun ve eğer akademisyenlik düşünüyorsanız kesinlikle üniversite hastanelerini tercih edin. Bir diğer dezavantajı eğer klostrofobik bir yapınız varsa yada güneş görmeyen yerlerde duramam derseniz rapor odaları sizin için uygun bir yer olmayabilir.

Gelelim Radyoloji’nin TUS’sal yönüne. Kimine göre moda akımına kapılmak, kimine göre aman ben hasta görmeyeyim de rahat olayım felsefesi, kimine göre hastanın tedavisinde etliye sütlüye karışmamak ve bazısına göre sırf puanının yüksek olması (en yanlış motivasyon) Radyolojiyi günümüz trend uzmanlık seçeneklerinden birisi haline getirdi. Aslında açık konuşmak gerekirse birçoğumuz bu yola major klinik-cerrahi branşlarda yaşanabilen hasta-hekim çatışmaların nispeten az olması, hastayla çok etkileşim olmaması ve 1 aylık ektradan şua(radyasyon) izni nedeniyle giriyor. Ama bunların hepsi Radyoloji ihtisasına başlamak için YANLIŞ motivasyonlar;

Radyoloji tercih edeceksek DOĞRU motivasyonlarımız bence şunlar olmalı:

1) Klinikte teşhis aşamasında anahtar role sahipsin,

2) Sekonder koruma dediğimiz erken teşhiste (mesela meme kanseri gibi) en güçlü görüntüleme yöntemleri senin elinde,

3) Yayın yapmak için materyal çıkarabileceğin eşsiz bir arşive sahipsin,

4) Sadece teşhisle sınırlı kalmayıp girişimsel Radyoloji’de çalışıp küçücük bir damardan bile tüm vücuda müdahale etme şansın var.

Üniversite hayatımız boyunca defalarca denendiğimiz tıp maratonundan sonraki TUS dönemecinde en iyi tercihleri yapmanız dileğiyle hepinize başarılar diliyorum.

Dr. Türker ACAR

Bu yazı 117814 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

6 Yorum

  1. mehmet biricik dedi ki:

    Merhaba Turker hocam oncelikle yaziniz icin tesekkur ederim cok faydali olfu bana. Ben biraz sua izni konusunda bilgi almak istiyorum
     Bu sua izni dedikleri heryerde var mi mesela ya da boluk hocalari tarafindan engellenebiliniyor mu yada engellense dahi biz bu hakkimizi adli yolarla alabilir miyiz bunlari merak ediyorum. Bir diger sorum ise su yazinizda da belirtmissiniz radyolojinin radyasyon yonu var peki biz radyolog oldugumuzda gercekten radyasyonun zararlarindan etkin bi sekilde korunabilirmiyiz yada mesela bir bayan asistan gebeyken aktif ooarak calisabilir mi 
    simdiden tesekkurler
    İnonuden sevgiler…

  2. şerife çulfacı dedi ki:

    ben sağlık meslek lisesi nde 9, sınfım radyoloji uzmanı olmak istiyorum. radyoloji uzmanı olmak için ne yapmam gerekiyor..:))

  3. said turan dedi ki:

    Yazınızı okudum türker bey şu radyasyon işi çok kafa bulandırıyor. Günümüz hastanelerinde kurşun kaplamalı kapılar var ama biraz araştırma yaptım bunun da pek faydası olmadığı söyleniyor ? Bu konuda yorumunuz nedir ? Ben de radyoloji teknikeri adayıyım ama düz lise çıkışlı benimde TUS sınavına girme şansım var mı ?

    • sezaar dedi ki:

      Meraba said bende  anadolu lisesindeyim eşit ağırlıktayim ve şu anda üniversitedeysen sana bikaç sorum olacak  benimde 2 yıllık radyoloji teknikerliğine girme ihtimalim varmı? Varsa ygs 1 de kaç puan almam gerekli ?

Yorum yapın said turan :