|


Zenginler Nasıl Düşünür ve Davranır? (1)

Başta şunu belirteyim ki, maddi sıkıntı içinde olanları küçümseme veya maddi refah içinde olanları daha üstün görme tutumunda değilim. İnsanı değerli kılan üstün niteliklere ne ölçüde sahip olduğudur. Hepimiz hayatta çeşitli konularda hatalar yaptık, yapıyoruz, önemli olan aynı hataları bir daha tekrarlamamak ve başkalarının deneyimlerinden dersler çıkararak yaptıkları yanlışları bizim yapmamamız. Bu amaçla bu köşede birikimlerimizi paylaşıyoruz, genç arkadaşlarımız hayata daha bilinçli adımlarını atarak yükselsinler diye.

Yaşamdaki başarılardan biri de parasal başarıdır, önemlidir ve buna hala ulaşamayanlar bir yerlerde ciddi hatalar yapıyor olmalılar. Zengin olan insanların birçoğu benzer şekilde düşünüp hareket ediyorlar. Parasal başarıya ulaşmak ve bu başarıyı devam ettirmek istiyorsanız bu başarı ilkelerini öğrenmek, püf noktalarının farkına varmak ve onları uygulamak durumundasınız. Okuyup öğrenmekle uygulamak arasında dünya kadar fark vardır.   

Parasal başarının anahtarı öncelikle insanın kendini enerjik kılmasıdır ve parasal isteğinin gücüdür. Enerjik  ve kazanma isteği zirvede olanlar diğer insanları kendi çekim alanlarına çekiyorlar. İçsel olarak hazır olmayan insanlar büyük miktarlarda parayı ellerine geçirseler dahi (piyango milyonerleri gibi) bu parasal başarıları büyük oranda kısa ömürlü oluyor. Kendi çabalarıyla parasal başarıya ulaşanlar paralarını kaybetseler dahi kazanma becerilerini kaybetmedikleri için eski durumlarına dönebiliyorlar. Paralı ya da parasız, iyi ya da kötü, olumlu ya da olumsuz hangi sonucu alıyorsanız alın, dış dünyanızın iç dünyanızı yansıttığını unutmayın. Dış dünyanızda işler yolunda gitmiyorsa bu, iç dünyanızda işler yolunda olmadığı içindir.

‘Düşünceler duyguları, duygular davranışları, davranışlar ise sonuçları doğurur!’ diye bir özdeyiş vardır. Geçmişte ‘para kötüdür’ fikri ile yetişenler büyük olasılıkla kendilerini paradan uzak tutuyorlar, farkında olmasalar da. Bunu düzeltmek için öncelikle bu durumun farkına varıp bu düşünceyi içimizden söküp atmak ve yerine zenginliği getiren düşünceleri yerleştirmek gerekiyor. Çok başarılı bir mesleki kariyeriniz olabilir ama ‘Para haritanız’ başarıya kurgulanmamışsa maddi sıkıntılarınız hep devam eder. Eğer paranızı kötü günler için saklıyorsanız, gerçekten kötü günlerle karşılaşıp bunu harcarsınız. Sağlıklı, huzurlu günlerde harcama yapma niyeti içinde iseniz, niyet yasasının fazileti sayesinde iyi günler görürsünüz. Paranın kişide özgürlük oluşturması için biriktirilmesi huzuru ve mutluluğu getiriyor. 

Çoğumuz iş hayatındaki başarıların sadece beceriye, bilgiye ve piyasa zamanlamasına bağlı olduğunu sanır. Oysa işimizde ne kadar başarılı olduğumuz bizim para haritamıza bağlıdır. Yılda 100.000 TL kazanmamızı öngören bir para haritamız varsa, işimiz de o kadarlık olacak ve 100.000 TL’lik bir kazanç olacaktır. Para haritası termometre gibidir. Odanızın ısısı 23 derece ise büyük olasılıkla termostat da 23 dereceye ayarlıdır. Isıyı değiştirmenin tek yolu termometreyi yeniden ayarlamaktır. ABD’de bir karı-koca ‘istediğiniz herşeye ulaşabilirsiniz!’ konulu  bir seminere katılıyorlar. İkisinin yıllık kazancı toplamda 20.000 dolar iken seminer sonrası kazançlarının bir sonraki yıl 50.000 dolar olmasını arzuluyorlar ve isteklerine ulaşıyorlar. Formülün doğruluğunu gördükten sonra daha sonraki yılda 1 milyon dolar kazanmaya kendilerini programlıyorlar ve meşhur ‘Tavuk suyuna çorba’ adlı kitapları yazıyorlar. Yayınevi sahibi 1 milyon dolarlık çeklerini verirken şimdiye kadar kimseye bu miktarda bir çek imzalamadığını söylüyor. Hiçbir düşünce kafanızda bedavaya oturmuyor. Ancak parasal başarıyı yakalamış insanlar gibi düşünmeyi ve davranmayı seçerseniz, onların vardığı sonuca ulaşırsınız.

Herhangi bir değişimin ilk adımı farkındalıktır. Zengin insanlar gibi düşünmenin ilk adımı onların nasıl düşündüğünü bilmektir. Varlıklı insanlar finansal hayatlarını tamamen kontrol altında tuttuğuna inanırlar. Zengin olmayanların hemen hepsi piyango türü şeylerden medet umarlar, akıllarına gelen her şeyi suçlarlar, ‘paraya zerre kadar önem vermem’ tarzı cümlelerle gerekçeler ortaya koyarlar, şikayetçidirler, kendilerini kurban olarak görürler. Paranın önemli olduğunu düşünmeyenlere, para elbette gelmez. Halbuki para işe yaradığı alanlarda son derece önemli, işe yaramadığı alanlarda son derece önemsizdir. Çok şikayet eden insanlar ‘olumsuzluk mıknatısı’ haline gelirken tüm terslikleri kendilerine çekerler. Varlıklı kişiler asla ‘kurban’ rolüne girmezler, sürekli gerekçe bulmazlar, sürekli şikayet etmezler, sürekli başkalarını suçlamazlar, başlarına gelen her şeyin sorumluluğunu üstlenirler.   

Varlıklı insanlar para oyununu kazanmak için oynarlar, ekonomik olarak sıkıntı içinde olanlar ise kaybetmemek için oynarlar. Zengin insanların amacı biraz değil, çok paradır, maddi zenginliklerine daha da zenginlik katmaktır. Para haritalarında muazzam bir şekilde başarıya odaklanmışlardır ve odaklarını hiçbir şekilde kaybetmezler. Parasal başarıya ulaşmış insanlar bu yola baş koymuşlardır. Ekonomik sıkıntı içinde olanlar ise zengin olmayı sadece isterler. Çoğu insanın istediğini elde edememesinin birinci nedeni ne istediğini bilmemesidir. Yürekten isteyenler istediklerine ulaşıyorlar, aksi durumda hiçbir başarı şansları bulunmuyor. Zenginlik, insana sadece isteyerek gelmez, böyle olsaydı dünyada milyarlarca insanın zengin olması gerekirdi, çünkü herkes zengin olmayı ister. Zenginliğe ulaşmaya baş koyanlar, ne gerekiyorsa yapmaya kendilerini adamışlardır. 

Parasal başarıya ulaşmış insanlar büyük düşünüp büyük oynarlar. Ekonomik sıkıntı içinde olanlar küçük oynarlar. Gelir yasası ‘Pazara sunduğunuz değerle orantılı olarak para kazanırsınız.’ der. Pazardaki değer dört faktör tarafından belirleniyor: Arz, talep, kalite ve miktar. Gerçekten kaç kişiye nitelikli hizmet ediyorsunuz? Kaç kişiyi etkiliyorsunuz? Yüzlerce, binlerce insana yardım etmeyi düşünenler, büyük düşünüp büyük oynayanlardır. Kendilerini parasal başarıya adayanlar fırsatlara ve ödüllere odaklanırlar, diğerleri ise engellere ve risklere. Zengin insanlar hesaplı riskleri göze alırlar, en kısa zamanda yapabileceklerinin en iyisini yaparlar ve bilinçli bir şekilde o işe girmeye veya girmemeye karar verirler. Evrensel yasa ‘Neye odaklanıyorsan, o şey büyür.’ der. Zengin olmuş kişiler her durumda fırsatlara odaklandıkları için etrafları fırsat doludur.  Çok basit bir ilke vardır: ‘Zengin olmak istiyorsanız, para kazanmaya, kazandığınız parayı tutmaya ve yatırım yapmaya odaklanın. Yoksul olmak istiyorsanız, sadece paranızı harcamaya odaklanın.’ Başarı hakkında çok şey okuyup dinlemiş olabilirsiniz ama sonuca davranışlarınızla ulaşırsınız. Kazançlarını bir yerlerde sadece istifleyenlerin de bunları ihtiyaç sahipleriyle paylaşmadıkları sürece elde tutamadıklarını ve arttıramadıklarını hatırlatıyorum.

Önümüzdeki hafta kaldığımız yerden devam edeceğim ve ilginizi çekebilecek bilgileri sizlerle paylaşacağım. Bu bilgileri edinip uygulamaya başladığınızda 10-15 yıl sonra çok farklı yerlerde bulunacağınızdan emin olabilirsiniz.

Dr. Metin YILDIRIMKAYA

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı 19158 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

Yorum yapın :