|


BAŞARABİLİRSİNİZ

Beyin ilk önce hedefi üzerine odaklanır. Hedefi amaçlar ve ilk girişimde bulunur ama genelde ilk zorlukta da durmaya meyillidir, hedeften uzaklaşabilir. Bu noktada eğer kendinize çeki düzen vermezseniz bir yanılgı, hata ya da başarısızlık içerisine düşebilirsiniz. Ben buna ”kazanılmış başarısızlık sendromu” diyorum. Yani beyninize farkında olmadan hep başarısız olacakmış, örneğin TUS’u hiç bir zaman kazanamayacakmışsınız dürtüsünü yerleştirebilirsiniz. Oysa asıl durum bundan çok farklıdır. Aslında beyniniz hedefe doğru bir aşama kaydetmiştir. Çünkü siz şu an başladığınız noktanın çok ama çok ilerisindesiniz. Şu an eğer kazanamama psikozu içerisine girerseniz, sınavda yapabileceğiniz pek çok soru için ”ah-vah” edebilirsiniz. Şimdi tam da sınava çalışırken hemen yapmanız gereken şey sadece elinizden gelenin en iyisini yapmak için uğraşmak olmalıdır.

Kusursuzluğu değil, başarıyı hedefleyin ve bundan bahsedin. Sonuçta hata yapsanız bile hayatta hata yaparak yeni şeyler öğrenme ve daha ileri gitme yeteneği kazanırsınız.

TUS’a hazırlanırken de her şeyi öğrenmeliyim çabası ve anksiyetesi içerinde olmayın. Sonuçta genele hakim olan birisi bile rahatlıkla 150 neti bulabilir. TUS’a çalışmada esas olanda her bilginin peşinde koşturup durmak değil, elindeki kaynakları mümkün olduğu kadar fazla sayıda tekrar etmektir. Bunun içinde az da olsa sürekli bir çalışma gerekir. Atletlerin hepsi genelde maratonunun ilk metrelerinde iyi bir çıkış yaparla sonra uzunca bir süre hızlarını rolantiye alırlar. Bazıları bu ara dönemde kopsalarda gelende ikinci deparlarını son metrelere doğru yaparlar. Bu modeli TUS’a uyarlarsak belki ilk çalışmaya başladığınız zamanlardaki kadar istekli olmayabilirsiniz. Ancak bu ara dönemlerde hızınızı muhafaza edip gruptan kopmamak ve ve TUS öncesi son 40 güne kendinizi sağ salim atmanız gerekmektedir. Asıl ve esas bitirici darbe ise TUS maratonunun altın değerindeki son günleri olacaktır. Umarım öz disiplininizi bozmadan çalışmaya devam edip isminizi ‘’BAŞARANLAR’’ listesine yazdırırsınız.

Dr. Ahmet EKİNCİ

Bu yazı 4947 defa okundu.


Yazarın diğer yazıları :

Yorum yapın :